AMAÇ ve KAPSAM;
2017 yılında kurulan Fakültemizde, adli ve idari yargıda görev alacak, hukukun her dalında, ulusal ve uluslararası alanda, gerek uygulamacı ve gerekse akademisyen olarak çalışabilecek, bilimsel araştırma yapabilecek, ulusal değerlerimize saygılı, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, çağdaş, yaratıcı düşünce yapısına ve muhakeme gücüne sahip hukukçular yetiştirmek üzere eğitim ve öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir. Bu amaç doğrultusunda, Fakültemizde temel hukuk ile birlikte, kamu ve özel hukuk eğitimi üst düzeyde verilmekte, Hukukun bütün dallarında, ulusal ve uluslararası alanda başarı ile görev yapabilecek hukukçular yetiştirilmektedir.
Ayrıca, ülkemizin coğrafi konumu gereği, denizciliğe ve deniz hukukuna ilişkin büyük ihtiyacı dikkate alınarak, Üniversitemizin, denizciliğe olan yakınlığı ve Türkiye’nin en güçlü denizcilik uzmanlarına sahip bir öğretim kurumu olması ve dünyada bu alanda faaliyet gösteren öğretim kurumlarının oluşturduğu IAMU’nun (International Association of Maritime Universities - Uluslararası Denizcilik Üniversiteleri Birliği) üyesi olarak ve ayrıca BSAMI’nin (Black Sea Association of Maritime Institutions- Karadeniz Denizcilik Enstitüleri Birliği) bir süre Başkanlığını üstlenen konumuyla bağlantılı olarak, DENİZ HUKUKU’na ayrı bir önem verilmektedir..
Zira, “Deniz Kamu Hukuku” içinde yer alan, özellikle karasuları, münhasır ekonomik bölge, kıta sahanlığı gibi, deniz yetki alanları konuları ile Türk Boğazları’nın hukuki statüsü, denizde terör ve korsanlık olaylarının önlenmesi gibi konuların da Türkiye için son derece önemli olduğu tartışmasızdır.
Bunun yanı sıra, ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan Türk Deniz Ticareti filosunun karşılaştığı çeşitli sorunlara ilişkin “Deniz Özel Hukuku”nun da Türkiye için ayrıca büyük değer taşıdığı bilinmektedir.
Bu gerekçeleri dikkate alarak, Deniz Kamu ve Deniz Özel Hukuku alanlarında, Ülkemizin denizcilikle ilgili büyük alaka ve menfaatleri ile Türk denizcilik sektörünün hak ve menfaatlerini, gerek ülke düzeyinde gerekse uluslararası alanda ve Türk gemilerinin sefer yaptığı tüm ülkelerde koruyabilecek, savunabilecek nitelikte uzman hukukçular yetiştirmek üzere eğitim ve öğretim faaliyetlerimiz sürdürülmektedir.
Bu kapsamda, “Türk Deniz Hukuku”nun gelişmesine katkıda bulunmak amacı ile, Üniversitemizce, “Pîrî Reis Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi” 2018 yılında kurulmuş olup, çalışmalarına devam etmektedir.
Diğer taraftan, denizcilik ile ilgili uluslararası kuruluşlardaki çalışmalarda Türkiye’yi ve Türk denizciliğini ilgilendiren konuların tespiti ile, bir yandan, bu kuruluşlarda yapılacak çalışmalar öncesinde, resmi makamlara konu ile ilgili bilimsel görüş sunulması ve diğer taraftan da yeni konularda akademik çalışma yapmak isteyen hukukçulara yardımcı olunması için, Fakültemizde ayrı bir çalışma başlatılmış olup, bu konuda inceleme ve koordinasyon görevi yapmak üzere, “Kamu Hukuku” ve “Özel Hukuk” alanlarından iki öğretim üyesi ve iki araştırma görevlisi, CMI ve IMO-LEG-MEPC çalışmalarını izlemek üzere görevlendirilmiştir. Bu konuya ilişkin bilgilendirme toplantıları muntazam olarak yapılmaktadır.
İlk Yüksek Lisans programımız da Deniz Hukuku alanında açılmış olup, eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.
Yüksek Lisans Programımıza ek olarak “Deniz Hukuku Doktora Programı” açmak üzere YÖK’e müracaat edilmiştir.
Bu arada “Uluslararası İşbirliği Çalışmaları içerisinde, ELFA “European Law Faculties Association”a üyeliğimiz devam etmekte ve “University of Swansea, The Institute of International Shipping & Trade Law” ile çalışmalarımız sürmektedir. ELI “European Law Institute”a ise üyelik başvurusunda bulunulmuştur.
Yukarıda açıklanan faaliyetlerimizin yanı sıra, ülkemizin deniz ile ilgili alaka ve menfaatleri dikkate alınarak, nitelikli makalelerin yer alacağı, hakemli “Piri Reis Üniversitesi DENİZ HUKUKU DERGİSİ” de yılda iki kez yayınlanacaktır.
Böylece, deniz hukukundaki gelişmeler hakkında değerli meslektaşlarımıza bilgi vermek mümkün olabileceği gibi, ulusal ve uluslararası deniz hukuku sorularının irdelenerek çözüm şekillerinin ortaya konulabileceği bir ortam oluşturulması düşünülmektedir.
Bu nedenle, değerli meslektaşlarımız ve akademisyenlerimizin makalelerini göndermek ve Türk ve yabancı mahkeme kararlarının incelenmesine ilişkin görüş ve katkılarını bildirmek suretiyle derginin meslektaşlarımızla olan ilişkilerini arttırmaya yardımcı olacaklarına inanıyoruz. Bu şekilde Türk deniz hukukunun gelişmesine katkıda bulunmak şeklindeki amacımıza ulaşılması bakımından yeni bir imkân sağlanmış olacaktır.
Derginin tüm meslektaşlarımıza ve ülkemize faydalı olmasını diliyoruz.